Güneş çarpmasına dikkat! Uzmanlar sıcak havalar için uyarıda bulundu!
İl Sağlık Müdürü Uz. Dr. Berna Öztürk, 40 dereceyi aşan sıcak havaların sıcak çarpması ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirtti. Dr. Öztürk, “Aşırı sıcaklara maruz kalma sonucu bedenin terleme mekanizmasının bozulması ve vücut ısısının düzenlenememesiyle ortaya çıkan duruma sıcak çarpması denir. Acil tedavi edilmezse, kalıcı hasarlara ya da ölüme neden olabilir. Böyle bir durumda vücut ısısı 10-15 dakika içinde 40-41°C’ye yükselebilir.
Sıcak çarpmasında; kişinin ateşi 39,4°C’nin üzerindedir, cilt kuru, kırmızı ve sıcak olur, terleme görülmez, bulantı, kusma, baş ağrısı, baş dönmesi, göz çukurlarının belirginleşmesi, görme bozuklukları ve koma gibi belirtiler ortaya çıkar. Güneş çarpması sonucu müdahale edilmez ve tedavi gecikirse ciddi komplikasyonlar oluşabilir.
İlk yardımda; kişi serin ve hava akımı olan bir yere taşınmalı, sıkı giysileri gevşetilmeli, soğuk su veya soğutucularla (vantilatör, klima vb.) soğutulmaya çalışılmalıdır. Bilinci kapalıysa kesinlikle sıvı verilmemeli ve en yakın sağlık kuruluşuna götürülmelidir. Gerekli durumlarda hava yolu açılmalı ve suni solunum uygulanmalıdır” dedi.
KRONİK HASTALIKLAR VE SICAK HAVALARDAKİ RİSKLER
Dr. Öztürk, aşırı sıcakların mevcut kronik hastalıkları da kötüleştirerek hastane başvurularının artmasına ve hatta ölüme yol açabileceğine dikkat çekti. Özellikle yaşlılar, çocuklar ve kalp rahatsızlığı veya tansiyon gibi kronik hastalıklara sahip olanların yüksek risk altında olduğunu belirtti. “Bu sıcak havalardan en çok etkilenen gruplar; 4 yaşından küçük çocuklar, 65 yaş ve üzerindeki yaşlılar, bakıma muhtaç kişiler (engelliler, yalnız yaşayanlar), hamileler, aşırı kilolular, açık alanda çalışanlar ve kronik hastalığı olanlardır (şeker, kalp damar, karaciğer, böbrek, beyin-damar, kronik solunum sistemi, psikolojik hastalıklar). Sürekli ilaç kullanan kişiler de (özellikle tansiyon düşürücü, idrar söktürücü, depresyon ve uyku ilaçları) risk altındadır” dedi.
SICAK HAVA VE GÜNEŞTEN KORUNMA YÖNTEMLERİ
Öztürk, güneş ışınlarının en dik geldiği saatler olan 11.00-16.00 aralığında dışarı çıkmaktan kaçınılması gerektiğini vurguladı. Mecbur kalındığında ise gölge yerler tercih edilmeli ve dışarıda uzun süre kalınmamalıdır. “Dışarıda çalışmak zorunda kalanlar, mümkün olduğunca güneş altında korunmasız kalmamaya, aşırı hareketlerden kaçınmaya ve sık sık su tüketmeye özen göstermelidir. Günlük su tüketimi normalde 2-2,5 litre olmalı, ancak dışarıda kalınan süreye ve sıcağa maruz kalma durumuna göre bu miktar artırılmalıdır. Kıyafetler terlemeye izin verecek ya da teri emecek açık renkli ve pamuklu olmalıdır. Koyu renkli, kalın, naylon ya da sentetik kıyafetlerden kaçınılmalıdır. Dışarıda bulunulduğunda geniş kenarlı ve hava delikleri olan şapka, güneş gözlüğü ve şemsiye kullanılmalıdır” diye ekledi.
SPOR VE FİZİKSEL AKTİVİTELER
Spor aktivitelerinin serin saatlerde yapılması gerektiğini belirten Öztürk, “Spor aktiviteleri sabah ve akşam gibi serin saatlere bırakılmalı, her bir saatlik spor için en az 2-4 bardak sıvı tüketilmelidir. Ağır fiziksel aktivitelerden kaçınılmalıdır. Vücut ısısının yükselmemesi için sık sık duş alınmalı, bu mümkün olmadığında ayaklar, eller, yüz ve ense soğuk suyla ıslatılmalı veya silinmelidir” dedi.
BESLENME VE SIVI TÜKETİMİ
Öztürk, vücut direncini artırmak ve vitamin-mineral dengesini sağlamak için bol sebze ve meyve tüketilmesi gerektiğini söyledi. Kafeinli içecekler yerine süt, meyve suyu ve bitki çayı tercih edilmelidir. “Günlük sıvı tüketimi önemlidir, özellikle sıcak havalarda daha fazla su içilmelidir. Sebze ve meyve tüketimi, vücut direncini artırarak sağlığı korur” diye ekledi.